Türkiye’de FinTech’in Geleceğini Şekillendirmek Üzerine Arayışlar: Finansal Teknolojiler Arama Konferansı
Türkiye’de uzun zamandır konuşulan, ancak vizyon, stratejiler ve aksiyon planları konusunda bir türlü netlik kazandırılamayan Finansal Teknolojiler konusu, 17 Aralık 2018 tarihinde Ankara’da düzenleyici ve denetleyici kuruluşların önderliğinde nihayet masaya yatırıldı.
“Finansal Teknolojiler Arama Konferansı” adıyla düzenlenen etkinliğin davetli listesi FinTech Ekosisteminin neredeyse tüm taraflarını kapsayacak şekilde oluşturulmuştu. Kimler eksikti? Bence ekosistemin olmazsa olmazı olan startup’lar eksikti. Konferansa daha çok, büyümüş girişimler davet edilmişti. Halbuki büyüme potansiyeli bulunan startupların da burada temsil edilmesi gerekmekteydi. Liste kalabalık ve kapsayıcı gözükmesine rağmen, yaklaşık %80 katılımın gerçekleştiğini söylemek mümkün (tam katılımcı sayısı henüz açıklanmadı). Bunda belki de toplantının Ankara’da düzenlenmiş olması ve katılımcıların büyük çoğunluğunun İstanbul’dan geliyor olması ve iş yoğunluğu veya zaman darlığı nedeniyle katılamamış olmaları da etkili olabilir.
Bu Konferans Bir İlk miydi?
Bunun benzeri bir çalışmayı 2017 yılı Aralık ayı içinde, 11. Kalkınma Planının (2019–2023) hazırlanması aşamasında yine geniş bir katılımla İstanbul’da yapmıştık. Çalışma sonucunda Finansal Hizmetlerin Geliştirilmesi Özel İhtisas Komisyonu Taslak Raporu ortaya çıkmıştı. Bu çalışmada yer alan en önemli nokta, Finansal Teknolojiler alanının, Finansal Hizmetler Sektörü içerisinde değerlendirilmeye başlanması (daha önce Finansal Hizmetler Sektörü tanımlanırken böyle bir alan tanımlı değildi), ikincisi ise, FinTech ekosisteminin geliştirilmesi yönünde politika önerilerinin ve eylem planlarının oluşturulmasıydı.
Kimler Katıldı, Neler Konuşuldu?
Bizlere dağıtılan katılımcı listesi 180 kişiden oluşmaktaydı. Konferans, ev sahibi konumunda olan TCMB, BDDK, Hazine ve Maliye Bakanlığı, SPK ve TMSF’nin yanısıra GİB, Merkezi Kayıt Kuruluşu, MASAK, EGM, Borsa İstanbul, T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Kredi Kayıt Bürosu, Rekabet Kurumu, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi, Takasbank, Türkiye Bankalar Birliği, TSPB, Ticaret Bakanlığı, BKM, bankacılık, sigortacılık, aracı kurumlar, ödeme kuruluşları, üniversiteler, TÜBİTAK, teknoloji şirketleri, danışmanlık şirketleri ve konuyla ilgili STK temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti.
Açılış konuşmalarında TCMB Ödeme Sistemleri Genel Müdürü Mustafa OKAY, konferansın organizasyonunun Finansal İstikrar Komitesi tarafından yapıldığını, amacının ise ülkemizde FinTech ile ilgili gelişmelerin mevcut durumunu ortaya koyarak, sağlıklı ve güçlü bir ekosistem oluşturulması için gerekli işbirliklerinin nasıl oluşturulması, fırsat ve risklerin neler olduğu ve düzenlemeler ile ilgili çerçevenin nasıl olması gerektiği konusunda bir yol haritası oluşturabilmek olduğunu belirtti. Okay, kurumlar arasında sağlanacak eşgüdümün artması ile bölgemizde büyük projelere imza atabileceğimizi de belirtti.
Daha sonra konuşan TCMB Başkan Yardımcısı Murat UYSAL ise, artık paranın elektronik forma dönüştüğünü, mobil kullanımın arttığını ve teknolojinin yeni iş modellerinin hayata geçirilmesini mümkün kıldığını belirtti. Bu gelişmelerle birlikte, siber tehditler ve kişisel verilerin korunması gibi konuların giderek önem kazandığını belirten Uysal, dünyada FinTech yatırımlarının ulaştığı boyutu vurgulayarak, FinTech şirketleri yoluyla ülkeye yatırım çekilebileceğini belirtti. FinTech alanının gelişmesinde sadece girişimci firmaların gayretinin yeterli olmadığının farkında olduklarını belirten Uysal, yetenek, talep, sermaye ve mevzuat konularının güçlü bir ekosistem oluşturulması konusunda öncelikli olduğu ve İngiltere ve Singapur gibi ülke örneklerinin bu konuda değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Üçüncü olarak konuşan TCMB Ödeme Sistemleri Genel Müdürlüğü’nden Emre KARPUZ, genel bir FinTech tanımına ihtiyaç olduğunu ve bu tanımı yaparken bunun Finansal Hizmetler, Teknoloji ve İnovasyondan oluşan üç boyut ile ifade edilmesi gerektiğini, bu kapsamda nakitsiz çözümlerin yıkıcı inovasyon getirdiğini belirtti. FinTech için sigorta, borçlanma, ödemeler, tasarruf ve finansal danışmanlık olarak beş odak alanının bulunduğunu belirten Karpuz, FinTech için lider teknolojilerin ise yapay zeka, büyük veri, mobil, kriptografi ve dağıtık işlemler olduğunu, artık işin merkezinde ise mobil teknolojilerin bulunduğunu vurguladı.
Çalışma Grupları
Toplantı bir arama konferansı olduğundan, çalışma gruplarının oluşturulması ve bunların kendi içlerinde çalışarak kendi alanları ile ilgili konuları değerlendirmeleri beklenmekteydi. Bu kapsamda Bankalar, Banka Dışı Ödeme Hizmeti Sağlayıcıları, Sermaye Piyasası Kurumları ve İlgili Kuruluşlar, Sigorta Şirketleri, Teknoloji Sağlayıcı Kuruluşlar, ve İlgili Düzenleyici Kurumlar olmak üzere 6 çalışma grubu oluşturulmuş, her gruptan kendilerine önceden gönderilen konu başlıkları üzerinde görüş ve önerilerde bulunması istenmiştir.
Her çalışma grubu çalışmalarını tamamladıktan sonra grup sunumları yapılarak, grupların elde ettikleri sonuçlar tüm katılımcılarla paylaşıldı.
Düzenleyici ve Denetleyici Kuruluşlar Paneli
Günün sonunda düzenlenen panelde TCMB, BDDK, SPK ve Hazine ve Maliye Bakanlığı temsilcilerinin görüş ve değerlendirmelerine yer verildi. Değerlendirmeleri toparlayacak olursak, TCMB tarafında merkezi yönlendirici bir yapının ortaya konması, açık bankacılık ve PSD2 ve müşteri doğrulama gibi konular ön plana çıktı. BDDK tarafında ise, birlikte iş yapma kültürüne sahip olmamamız nedeniyle kaçırdığımız fırsatlar ve ürün geliştirme konusu değerlendirildi. SPK tarafında ise, yatırımcıyı koruma konusu gündeme geldi. ICO’ların büyük çoğunluğunun batmış olması ve sonucunda yatırımcının yaşadığı sorunlar ortaya çıkarken, kitle fonlaması ile ilgili düzenlemelerin nasıl olacağı gündeme geldi. Diğer yandan, akıllı sözleşmeler tarafında ise hukuk sistemi karşısında henüz denenmeyen bu tür sözleşmelerin nasıl sonuçlar üreteceği değerlendirildi.
Bundan Sonra Ne Olacak?
Aslında herkesin merak ettiği soru, bu çalışmanın sonucunda ne olacağı? Herkesin temennisi, bu çalışmanın sonuçlarının hızla paylaşılması, son düzenlemelerin yapılması için bir tur daha toplanılması, toplantının İstanbul’da yapılması, startupların katılımının sağlanması, sahiplenmenin netleşmesi, yasal düzenlemelerin yapılması, eylem planlarının belirlenmesi ve uygulamaya geçilmesi yönünde. Burada “sahiplenme” kavramı genellikle yanlış anlaşılmakta ve bazı şeylerin devlet eliyle yapılması anlamını taşımakta. Sahiplikten kasıt, merkezi bir yapı kurmak yerine, işin kolaylaştırılması yönünde, taraflar arasında koordinasyonu sağlayacak ve FinTech ekosisteminin sorunlarını çözecek tarzda bir yapılanmanın oluşturulması olmalı. Konferans konusunda herkesin uzlaştığı nokta ise, bu kadar geniş katılımlı bir toplantının gerekliliği ve faydalı olduğu yönündeydi.
Girişte de belirttiğim gibi, bu çalışma bir ilk değildi, umarım sonuncu da olmaz. Burada özellikle düzenleyici ve denetleyici kurumların konunun hassasiyetini ve stratejik önemini kavrayarak bu konuda gerekli “diyalog ortamı”nı oluşturmaları, ilgili taraflarla yakınlığını kaybetmemeleri ve işbirliği içinde çalışmaları gerekmekte. Ancak bu sayede bölgesel bir finansal teknoloji merkezi olmamız ve uluslararası yatırım çekmemiz mümkün olacaktır.