Sigortacılar için Yapay Zeka
Teknolojinin sunduğu yeniliklerden ve araçlardan en fazla sigorta sektörünün yararlanabileceğini 2000’li yılların başından beri savunmaktayım[1]. Bana göre, günümüzde sigortacıların elinde, diğer sektörlere göre, kullanılacak daha çok teknolojik olanak bulunmakta.
Bu yazıda, yapay zekanın sigorta sektörü için önemini, kullanım alanlarını ve dikkat edilmesi gereken konuları tartışmaya çalışacağım.
Sigortacılıkta Paradigma Değişimi
Bence bugün sigortacılıkta bir “paradigma değişimi” yaşanmakta. Bu paradigma değişimini oluşturan ise “teknoloji” olmakta. Bilindiği gibi sigortacılık, dünyanın en eski ve en önemli sektörlerinden biri. İnsanın var olduğu her yerde onunla ilgili bir de risk bulunduğundan, bu risklerin nasıl yönetileceği de uzun yıllardır sektörün varlık nedenini oluşturdu. Matematik ve istatistik bilimi geliştikçe, riski anlamak, değerlendirmek, yönetmek ve fiyatlandırmak için kullandığımız yöntemler de gelişmeye başladı. Sigorta, “Büyük Sayılar Yasası” ile tanımlanırdı. Günümüzde Büyük Sayı diye adlandırdığımız kavram artık “Büyük Veri”; onu işlemek için kullandığımız yöntemler “Makine Öğrenmesi Algoritmaları” ve “Yapay Zeka”; kullandığımız bilgisayarlar ise “Quantum Bilgisayarlar” olarak nitelenmekte. Dolayısıyla bildiğimiz yöntemleri unutmak ve yenilerine adapte olmak, bu paradigma değişimini de en kolay yoldan anlamamıza neden olacaktır.
Yapay zeka günümüzde tüm sektörler tarafından değerlendirilmekte ve mümkün olduğunca denenmekte ve uygulama alanı bulmakta. Bu uygulamalar sonucunda ekonomik anlamda pozitif etkilerin yaratıldığını görmek de mümkün.
Sigorta Değer Zincirinin Yeniden Tanımlanması
Sigortacılar açısından değerlendirildiğinde, Yapay Zekanın kullanılması Sigorta Değer Zincirinin yeniden tanımlanmasına yol açabilecek potansiyele sahip. Ürün Geliştirme, Fiyatlandırma, Pazarlama, Dağıtım ve Satış, Hasar Süreçleri ve Müşteri İlişkileri gibi birçok alan günümüzde Yapay Zekanın sunduğu olanaklardan kendi payına düşeni almış durumda. Birkaç örnekle açıklamak gerekirse:
· Kişiselleştirilmiş (Hyper-personalization) Ürün ve Fiyatlandırma: Yapay zeka algoritmaları sayesinde sigorta ürünlerini ve fiyatlandırmayı belirli ihtiyaçlara, davranışlara ve risk profillerine göre uyarlamak için bireysel müşteri verilerini analiz etmek mümkün. Bu kişiselleştirilmiş yaklaşım, sigorta şirketlerinin gelirini optimize ederken müşteri deneyimini ve sadakatini artırmakta. Yapay Zeka sayesinde, geleneksel GLM (Generalised Linear Models) yerine non-lineer Makine Öğrenmesi teknikleri kullanılarak, Parametrik ürünlerin geliştirilmesi de kolaylaşmış olur.
· Aktueryal Boyutta, Underwriting ve Risk Değerleme Sürecinde: Yapay zeka algoritmaları, bireylerin veya varlıkların sigortalanmasıyla ilişkili riskleri değerlendirmek için büyük miktarda veriyi analiz edebilmekte. Buna demografik bilgiler, sağlık kayıtları, kredi geçmişi ve geçmiş sigorta talepleri gibi faktörler de dahil. Dolayısıyla Davranışsal Analitikler ile Yapay Zeka, sigorta şirketlerinin oluşabilecek potansiyel talepler hakkında daha doğru tahminler yapmasına ve uygun primleri belirlemesine yardımcı olabilmekte.
· Hasar Yönetimi: Yapay zeka, talep formlarından, belgelerden ve görsellerden ilgili bilgileri çekerek talep işleme sürecini otomatikleştirip, hızlandırabilmekte. Doğal Dil İşleme (NLP) teknikleri, yapay zeka sistemlerinin talep ayrıntılarını anlamasını ve kategorilere ayırmasını sağlayarak daha hızlı karar almayı kolaylaştırır ve manuel müdahaleyi azaltabilmekte.
· Fraud Önleme: Sigorta sektörünün kanayan yaralarından biri “Fraud”dur. Yapay zeka algoritmaları, talep geçmişi, müşteri bilgileri ve işlem kayıtlarından oluşan büyük veri kümelerini analiz ederek dolandırıcılık davranış kalıplarını da tespit edebilmekte. Makine öğrenimi modelleri, anormallikleri veya şüpheli etkinlikleri tespit ederek bunları dolandırıcılık uzmanları tarafından daha ayrıntılı bir şekilde incelenmek üzere işaretleyerek dolandırıcı girişimleri belirlemekte.
· Müşteri İlişkilerinde Kullanım: Müşteri ilişkileri, her sektörde olduğu gibi sigortacılıkta da oldukça önemlidir. Müşteri yoksa, sigortalanacak bir şey de yoktur. Chatbotlar uzun zamandır sektör tarafından kullanılmakta. Ancak, Yapay zeka tarafından desteklenen chatbotlar ve sanal asistanlar, poliçe sahiplerine anında destek sağlayarak, soruları yanıtlar, satın alma ve hasar sürecinde onlara rehberlik ederek poliçe yönetimine yardımcı olur ve 24 saat kişiselleştirilmiş hizmet sunarak müşteri memnuniyetini artırabilirler.
· Tahminleme Analitikleri: Yapay zeka, sigorta şirketlerinin pazar değişimleri, müşteri davranışları ve potansiyel riskler gibi “gelecekteki eğilimleri tahmin etmesini “sağlar. Tahmine dayalı modeller, sigorta talebindeki değişiklikleri, fiyatlandırma dinamiklerini ve ortaya çıkan tehditleri tahmin etmek için geçmiş veriden yararlanır ve şirketlerin stratejilerini buna göre uyarlamasına olanak tanır. Geçmiş verilerin analizi ile geçmişte ne oldu sorusuna cevap verilirken, bu olayın neden olduğu sorusu karmaşık verilerin değerlendirilmesini ve hipotez geliştirilmesini gerektirir. Yakın gelecekte ne olacak ise tahminleme sorusunu gündeme getirmekte. Tüm bunlardan yola çıkarak gerçekleştirilecek analizler ise, ne tür önlemler alalım sorusunu içeren bir dizi önleyici yaklaşımın ortaya konmasına neden olabilmekte.
· Risk Yönetimi: Yapay zeka destekli araçlar, sigorta şirketlerinin poliçe sahipleri, varlıklar ve yatırımlarla ilişkili riskleri değerlendirmesine ve yukarıda belirtildiği gibi azaltmasına yardımcı olabilir. Yapay Zeka destekli sistemler, IoT sensörleri, hava durumu tahminleri ve pazar eğilimleri de dahil olmak üzere çeşitli kaynaklardan gelen gerçek zamanlı verileri analiz ederek, potansiyel kayıpları en aza indirmek ve riske maruz kalmayı optimize etmek için öngörü sağlayabilir.
· Görüntü Analizi ve Gayımenkul Değerleme: Bilgisayar görüşü gibi yapay zeka teknolojileri, maddi hasarı değerlendirmek, onarım maliyetlerini tahmin etmek ve doğal afetler veya kazalardan sonra taleplerin işlenmesini hızlandırmak için görüntüleri ve videoları analiz edebilmekte. Bu otomasyon, özellikle Drone kullanımı sayesinde, mülk denetimleri için gereken ekspertiz süresini ve maliyetleri azaltırken doğruluğu ve verimliliği artırır.
Sigortacılıkta Yapay Zeka Kullanımının Makroekonomik Etkileri
Kültürel olarak sigortayı sadece bir tazminat aracı olarak görmek, belki de “Finansal Okuryazarlık” veya “Risk Okuryazarlığı” konusunda ne kadar bilgi sahibi olduğumuzun bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Olası risklerin meydana gelmesi sonucu doğan hasarın tazmin edilmesi boyutuyla sigortanın ekonomik anlamda önemli bir rolü olmasına rağmen, günümüzde teknoloji kullanımı ile önleyici tedbirlerin alınabilmesi ile bir risk önleme rolüne de sahip olduğunu söylemek mümkün. Böylece bir riskin meydana gelmesi sonucu oluşabilecek risklerin, önceden uyarı yapabilen sistemler veya sensörler vasıtası ile etkilerinin azaltılması bireylerin mal veya canını korurken, meydana gelen hasarın tazmin edilmesi için katlanılacak kamu harcamalarını (ithal edilebilecek parça maliyetleri) da azaltıcı yönde bir fonksiyonu bulunmaktadır.
Örneğin Katastrofik risklerin önceden belirlenmesi konusunda kullanılabilecek yapay zeka destekli tahmin sistemleri ile bölgede yaşayan halkın uyarılması hem ekonomik zararın azaltılması, hem can kaybının azaltılması ve hem de Reasürans maliyetlerinin azaltılması konusunda önemli bir etkiye sahiptir. Tarım sigortası alanında kullanılabilecek “İyi Çiftçi Uygulaması”[2] burada kullanılabilecek güzel örneklerden biridir. Yapay Zeka, IoT, Blockchain ve Akıllı Sözleşme teknolojilerinin birlikte kullanılması sonucu çiftçilerin kuraklık veya aşırı sulama sonucu yaşayabilecekleri risklerin çözümü mümkün gözükmektedir.
Veri paylaşımı konusu, veri ile beslenen sigorta sektörü için olmazsa olmaz etkilere sahiptir. Bu konuda özellikle Avrupa Birliği’nin veri ile ilgili regülasyonlarının yakından takip edilmesi ve Veri Paylaşım Platformlarının kurulması konusunda gerekli altyapının hızlıca hazırlanması gerekmekte. Tabii ki burada öncelikle “veri güvenliği” konusu akla gelmekte. Bu konuda birçok ülkede kullanılmakta olan “Düzenleyici Deney Alanı” (Regulatory Sandbox) uygulamalarının incelemesi, test edilmesi ve uygulamaya alınması, sektördeki inovasyonların önünü açacaktır. Doğal olarak, sektöre güncel ihtiyaçlar sonucu girebilecek ürün ve hizmetlerin geliştirilebilmesi için, sektörde regülasyonların da güncellenmesi gerektirmekte.
Veri paylaşımı, aynı zamanda inovatif fikirlerini veri ile besleyen sigorta konusunda faaliyet gösteren ve yeni ürün ve hizmetleri geliştirebilecek InsurTech girişimcilerinin artmasına da yol açacaktır. Bu konuda oluşturulacak “Innovation Hub”lar, aynı zamanda yurt dışından gelecek startuplar ile besleneceğinden, yatırımcıların da ülkemize gelmesine neden olacaktır.
Sigortacılıkta işgücü ve yetenek konusu, günümüzde her sektörde olduğu gibi sigortacılıkta da önemini korumaktadır. Genç yeteneklerin sigortacılık alanına çekilmesi konusunda gençlerin bilgilendirilmesi ve eğitilmesi yolu ile sektörün cazibesi artırılabilir.
Yapay Zekanın Sigortacılıkta Kullanımında Dikkat Edilmesi Gereken Konular
Yapay Zekanın sigortacılık alanında kullanılması, her alanda olduğu gibi hassasiyetle değerlendirilmesi gereken bir konu. Örneğin yeni sigorta risk modelleri verimlilik üzerine kurulacağından, bazı dezavantajlı (örneğin düşük gelirli) kesimlerin kapsam dışında tutulması söz konusu olabilmekte. Dolayısıyla Makine Öğrenmesi algoritmalarının eğitilmesi konusunda son derece hassas davranılması; toplumsal, ekonomik ve kamusal dengenin göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Yapay zeka konusunda bir diğer tartışma konusu da Yönetişim (Governance) konusunun nasıl düzenleneceği. Bu kapsamda birçok tarafın bir araya gelerek uzun tartışmalar sonucunda fikir birliği yapmaları gerekmekte. Hatta bu konuda, ulusal sınırların dışında, Uluslararası İş Birlikleri ve Deneyim Paylaşım Platformları kurularak, durum uluslar üstü düzeyde değerlendirmeye tabi tutulmalı. Bu konuda özellikle Uluslararası Veri Paylaşım Platformlarına ihtiyaç olacak.
Son Söz
Yapay Zeka günümüzde birçok alanda test edildi ve uygulama alanı buldu. Ancak halen bazı aksaklıklar karşımıza çıkabilmekte. Bunu da zamanla deneme-yanılma yoluyla çözecek gibi görünüyoruz. Her ne kadar Yapay Zekayı kullanmak, verimlilik açısından cazip görünse de Doğal Zeka’nın bize kazandırdığı sağduyu her zaman önemli. İyi-Kötü ve Doğru-Yanlış arasındaki ayırımı insanın doğal zekasından daha iyi yapabilecek bir algoritma “henüz” yok. Bu durumda şu soru gündeme gelmekte: Yapay zekaya nasıl güvenebiliriz? Bu soru aslında belki de yanlış bir soru, burada esas olan “güvenilir bir yapay zeka yaratmak”. Nasıl sorusu, henüz cevabını tam olarak veremediğimiz bir soru. Siber güvenlik konusu halen en önemli konulardan biri; yapay zekanın etik, bilinç, epistemoloji ve özgür irade konularını araştıran Yapay Zeka Felsefesi ile hukuk, ahlaki ve yasal düzenlemeler ise önümüzdeki günlerde bizlerin de gündemini meşgul edecek tartışmaları beraberinde getirecek gibi görünüyor.
[1] Yazıcı, S., Yanık, S. (2002). Elektronik Sigortacılık. Der Yayınları. İstanbul.
[2] Kilitci Calayır, A. (2021). Yapay Zeka Desteği ile Mikro Sigortalama Sistemi için Blok Zinciri Uygulaması. Doktora Tezi. Danışman: Prof. Dr. Selim YAZICI. İstanbul Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Enformatik Anabilim Dalı, Enformatik Bilim Dalı. İstanbul.