Pandemi Yazıları II: Pandemi Döneminde FinTechler için Üç Aşamalı İş Sürekliliği Planı
NOT: Bu yazının bazı bölümleri, PSM Dergisinin Temmuz 2020 sayısında, Açık Bankacılık konusundaki haber kapsamında yayınlanmıştır. Dergiyi buradan indirerek yazının tamamını okuyabilirsiniz.
COVID-19 Pandemisi, bir bilim-kurgu filminde izlediğimizde “bu kadarı da olmaz” diyebileceğimiz nitelikte, daha önce hiç yaşamadığımız bir tecrübeyi bize yaşattı. Hem toplumsal, hem de ekonomik anlamda... Bu durumu ekonomik anlamda her ülke, her sektör ve her kuruluş farklı biçimde deneyimledi. Ben bu durumu İş Sürekliliği Yönetimi (İSY) açısından değerlendireceğim.
İş Sürekliliği Yönetimi (Business Continuity Management), bir işletmenin herhangi bir beklenmedik olay (doğal afet veya insan yapımı felaketler) sonucu meydana gelen krizler karşısındaki hayatta kalma sürecini ifade etmektedir. Bunu da 3 aşamada değerlendirmek mümkün. Kriz öncesi hazırlık aşaması, kriz anında yapılması gerekenler, ve kriz sonrası toparlanma aşaması. Ancak bunların hepsi, belirli bir İş Sürekliliği Yönetimi Planlamasının önceden yapılması sayesinde gerçekleştirilebilir. Bu durumu mevcut durum atında, FinTech girişimleri için değerlendirelim.
1. Pandemi Öncesi (Hazırlık Aşaması): Bu aşama oldukça zor bir aşama. Çünkü bir takım olasılıkların önceden düşünülerek masaya yatırılması ve meydana gelmeleri durumunda yaratacakları etkilerin değerlendirilmesi gerekmekte. Bugüne kadar düşünülen hiçbir senaryoda bu kapsamda bir Pandemi listelenmedi. Bu nedenle şirketlerin hazırlıksız olmaları doğaldır. Ancak İş Sürekliliği Planlamasının bir unsuru olarak hassas süreçlerin belirlenmesi, bu süreçlerin toparlanma sürelerinin ve hangi oranda toparlanabileceklerinin önceden belirlenmiş olması oldukça önemlidir. Bilgi Teknolojileri konusunda çalışan tüm şirketlerin teknik konularda bir Felaket Kurtarma Çözümü (Disaster Recovery) planı mutlaka vardır. Ancak Pandemi, doğası gereği genellikle bu planın dışında kalır. Bu anlamda, Pandemi gibi bir ortama her anlamda güçlü girenin ayakta kalma olasılığı yüksektir.
2. Pandemi Sırası (Kriz Anı): Bu aşama girişimler açısından yaşamsal bir öneme sahiptir. Yok olma veya büyüme kırılımının yaşanacağı nokta da tam burasıdır. Finansal anlamda güçlü olmayan girişimlerin bu dönemden olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz. Ancak diğer taraftan pandemi nedeniyle insanların evde kalma dönemindeki harcamaları nedeniyle iş modelleri gereği ödemeler, kredilendirme veya sigorta gibi alanlarda çalışan ve mobil çözümler üreten girişimlerin yıldızı parlamaya başladı.
Bu dönemde hizmetlerin kesintiye uğramaması açısından yönetsel bazı problemler de karşımıza çıktı. Evden çalışma ve bu konuda çalışanların yaşadıkları teknik (internet altyapısı gibi), güvenlik (sağlık), finansal (maaş azaltma, işten çıkarılma korkusu) ve psikolojik sorunlar (İK bölümleri sıklıkla bu konuda çözüm üretmeye çalıştı) en büyük kabuslarımızı oluşturdu. Performans yönetimi ve iletişim İK için büyük sorun oluşturdu. Ayrıca, bir FinTech girişimi için en önemli konulardan biri olan “siber güvenlik” konusu gündeme gelmeye başladı. Bu konuda çözüm üretmekte zorlanan birçok girişim ile karşılaşmak mümkün.
Zorunlu olarak evde kaldığımız bu dönem, girişimcilerin ekonomiyi ve sosyal hayatı gözlemleyerek yaratıcı fikirler üretmelerine ve iş modellerini yeniden gözden geçirmelerine de fırsat verdi. Bu dönemde bir girişimin yaşayacağı en büyük problemlerden biri de müşteriler ve yatırımcılar ile iletişim. Müşteriler güvendikleri ve iş yaptıkları girişimlerin neler yaptığını, varlıklarını devam ettirip ettirmediklerini öğrenmek isterler. Yatırımcılar ise bu dönemde yatırımlarının akıbetini öğrenmek, gerekiyorsa yardım olanaklarını devreye sokmak isterler. Gerek müşteri ilişkileri, gerekse yatırımcı ilişkileri bu dönemde aksatılmaması gereken önemli konuların içine girdi.
3. Pandemi Sonrası (Toparlanma Aşaması): Her işletme pandemi sonrası hızlıca bir “hasar tespiti” yapmalıdır. Öncelikle personelin toparlanması, finansal durumun gözden geçirilmesi, varsa teknik aksaklıkların giderilmesi, müşteri ve tedarikçilerin gözden geçirilmesi, ve yatırımcıların bilgilendirilmesi konusunda hızlı aksiyonlar alınmalı. Pandemi döneminde düşünülen yeni fikirlerin hayata geçirilmesi konusunda gerekli aksiyonlar alınmalı.
En önemli konu ise yaşanılan bu Pandemiden öğrenilenlerin ekiple birlikte etraflıca gözden geçirilmesi, deneyimlerin paylaşılması, şirket açısından bir SWOT analizinin yapılması ve olası bir sonraki Pandemi için bir İş Sürekliliği Yönetimi Planının oluşturulmaya başlanmasıdır. Bu öğrenilenler sonucunda artık Pandemiler risk planlarımızda yer almaya başlayacak.
Bu dönem bize FinTech açısından neyi gösterdi?
· Ülkemizde yıllardır yaygınlaştırılmaya çalışılan temassız ödemelerde patlama yaşandı. “Anlık ödemeler”, nakitsiz ödemelerin yükselen yıldızı haline gelme yolunda büyük ivme kazandı.
· QR Kod ile temassız ödemeler gelişmeye başladı.
· Kağıt para dolaşımı, hijyenik nedenlerle giderek azaldı. Bu durum devletlerin Dijital Para konusunu tekrar gündeme almasına neden oldu.
· Dijital Sözleşmeler ön plana çıktı. Dijital Kimlik, Dijital İmza ile Müşteri Tanıma ve Kabul süreçlerinin iyileştirilmesi yönünde regülasyonlar gündeme gelmeye başladı.
· Dijital sözleşmelerin yaygınlaşması, ardından zaten bilinen Blockchain teknolojisi ile gelen çözümleri (Örnek Akıllı Sözleşmeler) de yeniden düşündürmeye başladı.
· Dolandırıcılık, Sahtekarlık ve Kara Para Aklama gibi konular bu dönemde sıklıkla gündeme gelmeye başladı. Siber güvenlik, bu kapsamda parlayan yıldız haline geldi.
· Finansal kapsayıcılığın önemi daha da arttı. Bu kapsama girmeyenler, bu dönemde dijitalleşmenin sunduğu olanakların farkına varmaya başladılar.
· Finansal kuruluşlar açısından Ekosistemlerin değeri anlaşılmaya başlandı. E-ticaret, sağlık veya online içerik üretimi gibi konular Ekosistemlerin içlerine girmeye başladı.
· Yatırımcılar açısından ise değerlemeler yeniden gündeme gelmeye başladı. Satınalmalar açısından, aşırı fiyatlı girişimler daha erişilebilir seviyeler gelmeye başladı.